Ruksen Mihemed: “Deniz Gezmiş’i öldürenler Önder Apo’yu da hedef aldı”
6 Mayıs 1996’da Rêber Apo’nun hedef alınması sadece Türk devleti tarafından yapılmadı, NATO ve birçok yerel güç de bu planda yerini aldı. Ortadoğu’ya karşı yürütülen savaşın temel adımlarından biri de hiç şüphesiz Körfez Savaşı’ydı. Ortadoğu’da egemenlik kurmak amacıyla bu savaşın ikinci ayağı olarak 6 Mayıs’ta Önder Apo’ya yönelik saldırı gerçekleşti. Temelde Ortadoğu’nun gerçek tarihini, kültürünü ve hakikatini tüm zenginlikleriyle fethetmeyi amaçladılar. Ortadoğu’nun Kürt, Arap, Ermeni, Suriyeli gibi farklı millet ve halklarının birliğini de engellemek istiyorlardı. Demokratik fikirler halklar arasındaki birliği teşvik ettiği için hegemonik güçler bunu kendileri için en büyük tehlike olarak görüyorlar. Önder Apo da demokratik fikirleriyle kapitalist sisteme karşı alternatif bir sistem geliştirdiği için hegemonik güçler var gücüyle onu durdurmaya çalıştı.
Bu tür planlar tarihten ayrılamaz. 6 Mayıs 1916’da Şam ve Beyrut’ta 21 Arap aydını asıldı, 6 Mayıs 1972’de ise Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan idam edildi. Önder Apo’ya yönelik saldırı da aynı tarihte gerçekleştirildi. Bu aynı zamanda Önder APO’ya yönelik saldırı tarihinin özel olarak seçildiğini ve bununla birlikte mesajların verildiğini de göstermektedir. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını öldürenler ve Önder Apo’yu hedef alan sistemin aynısıdır.
Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam sehpasına gitmeden önce Kürt ve Türk halkının kardeşliğinden bahsetti. Önderlik dahi kendi mücadelesini bu direnişin mirası olarak belirlemiştir. Önder Apo, sosyalizmdeki ısrarı ve yıllar süren mücadelesiyle Denizan’ın geride bıraktığı mirası sürdürdü ve bu sisteme karşı direnişiyle bu ruhu daha da güçlendirip büyüttü.