YPJ Genel Komutanlığı
04.05.2025
YPJ Genel Komutanlığı
04.04.2025
Ziyaretin sonunda heyet, YPJ’ye takdir ve minnettarlık göstergesi olarak kadın savaşçıların fotoğraflarını sundu. Karşılığında Kadın Koruma Birlikleri, heyete YPJ’nin sembolü olarak kabul edilen kefiyeler hediye etti.
Heyet, YPJ liderliğine derin şükranlarını iletti ve ziyaretten çok memnun olduklarını belirtti. Ayrıca, bölgedeki gelişmeler ve olaylar, özellikle kadınların durumu ile ilgili olarak çeşitli perspektiflerden kapsamlı bilgi alışverişinde bulunuldu.
YPJ Medya Merkezi
27.02.2025
Önder Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplo, 9 Ekim 1998 tarihinde Türk Devleti’nin, Türkiye-Suriye sınır hattı boyunca operasyon tehditi açıklamasından sonra, Önder Abdullah Öcalan Suriye’de gerçekleşecek olağan bir kaos sürecini önleyebilmek için Suriye’den çıkması ile başladı.
Yunanistan-İtalya-Rusya ve yüzden fazla devletin işbirliği ile, 15 Şubat 1999 yılında Önder Abdullah Öcalan’ın Kenya’nın başkenti Nairobi şehrinde Türk devlet yetkililerine teslim edildi. 9 Ekim 1998 yılından günümüze olan süreçte ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ sloganı ile, komployu engellemek amacıyla 100’den fazla devrimci bedenini ateşe verdi, 60 devrimci şehit düştü.
Önder Abdullah Öcalan, İmralı adasında Kürt sorununa çözüm amaçlı defalarca çözüm önerileri, ateşkes süreçleri ve çağrılar yapmasına rağmen Türk Devleti her defasında savaşa devam etti. 5 Nisan 2015 tarihinden itibaren Önder Abdullah Öcalan’ın tüm aile, avukat ve heyet görüşmeleri engellenerek mutlak tecrit politikaları uygulandı.
9 yıl aradan sonra 23 Ekim 2024 tarihinde Ömer Öcalan, 28 Aralık 2024 ve 22 Ocak 2025 tarihinde DEM Parti heyeti ile iki görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmelerin ardından Önder Abdullah Öcalan Kürdistan ve Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu. Kürt sorununa çözüm amaçlı bu süreçte öncü rol oynayabileceğini belirterek, sürecin Türkiye ve bölge için barış,demokrasi ve kardeşlik devri olduğunu açıkladı.
’15 Şubat uluslararası komplo,Önder Abdullah Öcalan’ın özgürlük günü olacaktır’
]]>Dünyanın ve özellikle Ortadoğu’nun içinden geçtiği bu tarihi süreçte, ulus inşasına yönelik uzun vadeli müzakerelerin hassasiyeti ortaya konulmazsa, bu müzakereler hem inandırıcılığını hem de meşruiyetini yitirecektir. Bu bağlamda 29 Ocak’ta Şam’da kapalı kapılar ardında, koca bir bölgenin kaderi tamamen silahlı gruplar tarafından belirlendi. Ahrar El Şarkiye çetesinin lideri ve Suriye Geleceğin Partisi lideri Hevrin Halef’in katili Hatim Ebu Şakra, bu şaibeli konferansa katılmakla kalmadı, kendisine de görev verildi. Bu durum, Şam hükümetinin, tüm dünyanın tanıdığı Kürt kadınlarının mücadelesini inkar ettiğini göstermektedir. Daha da kötüsü, inşa edilmeye çalışılan yeni Suriye’de kadınlara, özellikle de Kürt kadınlarına yer olmadığına işaret edildi. Dolayısıyla kadınları ve halkı dahil etmeyen kongre ve konferansların aldığı her karar gayrı meşrudur ve YPJ olarak bu tür konferans ve kararları meşru görmüyor, kabul etmiyoruz.
Bizler, YPJ öncülüğündeki SDG-YPG özgürlük savaşçıları olarak, AKP’nin iyi çocuklar ve aileleri olarak adlandırdığı IŞİD’e karşı, halkımızı ve insanlığımızı korumak için son 14 yıldır güçlü bir mücadele yürütüyoruz. Birçok Avrupa ülkesinde ve son olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde, insanlığın karşı karşıya kaldığı cihatçı çetelerin saldırıları, yükselttiğimiz bu direniş sayesinde durdurulmuş ve sınırlanmıştır.
Cihatçı zihniyet ve temsilcileri, kılık değiştirmiş eski çeteler üzerinden devlet kurmaya çalışıyor. Bu durum bizim için kabul edilemez. Bu cihatçı güçler, yeni kisveler altında, yeni isimlerle, Kuzeydoğu Suriye halkına saldırmakta ve bugün onlar aracılığıyla bir devlet kurulmaya çalışılmaktadır. Bu takım elbise ve kravatlarla farklı görünebilirler. Ancak binlerce insanın kanına el koymuş, katliamlar yapmış, insanların kafasını kesmiş, özellikle kadın bedenlerini parçalamış, hatta ahlaksızlık noktasına gelmiş bu katillerin gerçeğini de görmezden gelemeyiz.
Bu katillerin derhal adalete teslim edilmesi ve hak ettikleri cezanın verilmesi gerekiyor. Bunları yetiştiren, kullanan, yargılayan faşist AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanması gerekir. Bu, insanlık ve demokrasi adına mücadele eden her bireyin, her kurum ve kuruluşun, en önemlisi de dünyadaki tüm kadınların ahlaki görevidir.
Bu coğrafyada kadınlar katledilince toplumsal yıkım da başladı. Bu nedenle Yeni Suriye’yi kadın katilleri değil, özgürlük sevdalısı kadınlar inşa edecektir.
Jin Jiyan Azadi
YPJ Genel Komutanlığı
02-02-2025